top of page

DOSTLAR, ANILAR, KİTAPLAR

       

         

                               

 

BENİM DECAMERON'UM

EDEBİYAT  EL KİTABI kitabımda “öykü” türünü anlatırken şunları yazmıştım:

Dünyada bugünkü anlamda öykü türünün ilk örneklerini Giovanni Boccaccio (1313-1375, XIV. yüzyıl), Decameron (on gün) adlı yapıtıyla vermiştir. Boccaccio (Bokacyo), yapıtı üç yılda (1348-1351) tamamlar. Yapıt, on gün boyunca anlatılan yüz öyküden oluşur. Günde on öykü anlatılır.

348'de, Avrupa’da büyük bir veba salgını olur. Veba salgınından kaçmak için toplanan yedi genç kadınla (Pampinea, Filomena, Lauretta, Emilia, Ellisa, Fieametta ve Neifile) üç erkek (Panfilo, Filostrato, Dioneo), gönüllerince yaşayarak gülüp eğlenmek, aklın sınırları dışına taşmayan zevkler tadabilmek amacıyla önce Fiesole (İtalya’da, Floransa, Toskana bölgesi) dolaylarında bir evde, sonra bir şatoda konaklar. Her gün, cuma ve cumartesi dışında, öğleden sonra bir öykü anlatılır. Öykünün konusunu, o gün kim kral ya da kraliçe olduysa o belirler. Birinci ve dokuzuncu günde ise herkes dilediği öyküyü anlatır. Böylece yüz öykü anlatılmış olur.Mutluluklar, kadın erkek ilişkileri, gönül yaraları, yerinde verilen yanıtlar, çıkar peşinde koşan din adamları öykülerin başlıca konularını oluşturur.

 

Evdeydim, bu “corona” günleri de benim “dekameron”um yani on günüm oldu. Belma’yla her gün birer öykü anlatmadık birbirimize ama ben, Facebook’ta yayımladığım yazılarımdan bir bölümünü kitaplaştırmak için geçtim bilgisayarımın başına. Dostlarım, arkadaşlarım çok istedi diye, Face’teki yazılarım bu sanal dünyanın, sıfır birli dünyanın, karanlığında yitip gitmesin diye, kalıcı olsun diye yaptım bunu. Dili, anlatımı özenli bir kitap olsun; herkes okusun, okurken Türkçe tadı alsın istedim.  Adını DOSTLAR, ANILAR, KİTAPLAR koydum. Kapağında da -her dakikasını birlikte geçirdiğimiz bu günlerin anısına- Belma’nın yaptığı resimlerden biri var: YALNIZ AÇAN BEYAZ ÇİÇEK.

 

Birinci bülüm EŞİM, KIZLARIM, DOSTLAR, ARKADAŞLAR adını taşıyor. Bu bölümün adını Doğanın Diyalektiği koyacaktım ama Engels’in yapıtının adını, okuyan bilimsel ya da kuramsal bir bölüm olarak algılamasın diye kullanmadım. Oysa bu bölüme bu ad çok uygundu çünkü önce yaşam vardı, doğum günlerindeki dileklerim vardı, ardından da ölüm... Yaşamın diyalektiği bundan öte nedir ki? İkinci bölüm YAZIM, ANLATIM YANLIŞLARInı içeriyor. Facebook’ta yayımladığım, herkesi ilgilendiren yazılar var bu bölümde. Türk dili ve edebiyatı öğretmenleriyle Türkçe öğretmenlerini ilgilendiren, bilimsel içerikli yazıları almadım bu bölüme. Üçüncü bölüm, YAZILAR, ANMALAR başlıklı. Bu bölümde özel günlerle ilgili yazılarım var. Dördüncü bölümde KİTAPLAR, ROMANLAR, FİLMLER, YILLAR ÖNCE ALTINI ÇİZDİĞİM YERLER var. Face’te altı bölüm olarak yayımladığım TUTUNAMAYANLAR’I OKUMA VE ANLAMA KILAVUZU buradaki yazıların en uzunu. Tutunamayanlar, okuyanı çoğaltan bir kitap. Okunsun, okuyan çoğalsın istedim. Öteki yazılarımda okuyucuyla kitap ya da film arasına fazlaca girmedim.

 

Zaman sizin, bu kitapla birazını bana ayıracaksınız.

Mutluyum.

Hüseyin TOPTAŞ   İzmir, Mart, Nisan 2020

Arka kapak yazısını okumak için

Hayatı ve dünyayı kendi küçük dünyaları ile sınırlı tutanlar, bizi anlamazlar. 

[Şeyh Bedrettin (1359-1420)]

Dostlar, Anılar, Kitaplar
bottom of page